3 Şubat 2016 Çarşamba

Marilyn İle Kahvaltı...




 Fonda Ella Fitzferald kalın kapalı perdeler arkasında Marilyn yavaş yavaş uyanıyor...
Çünkü yetişmesi gereken bir randevusu var.-Bugün birlikte kahvaltı edeceğiz. Her zaman geç gelir o.Bunun bilincindeyim o yüzden bende biraz toleranslı gidiyorum.Eğer büyük bir yıldızla buluşacaksanız üstelik bu yıldız Monroe ise işiniz var demektir. Eğer bir kadın olarak ona eşlik edecekseniz işiniz bir o kadar daha büyüktür. Çünkü onunla yarışamazsınız, denemeyin !-

Marilyn yolda vitrinlere bakarak gelmekte.Keyifliyse gezmeyi sever.O elbiseyi beğenmiş gibi ama üstünde durmuyor yola devam ediyor.



 Gezerken birden gözüne siyah bir kedi çarpıyor. Küçük yavru bir kedicik. İçindeki sonsuz sevgiden bir parçayı şanslı pisi kapmışa benziyor. 


 Bir ara kafamı gazetemden kaldırıp etrafa göz gezdiriyorum. Her şey onun istediği gibi. Mekanın karelenmiş büyük pencerelerinden huzurlu bir ışık vuruyor. Etraf kitap dolu. -Ah hiçbir zaman yeteri kadar kitap okuyamadım demişti bir keresinde. Sakin,loş ama elit bir havası var mekanın.  

Bir anda iç çekişlerden anladığım üzere giriyor içeri. Üzerinde az önce vitrinde beğenmiş olduğu siyah kazağı ve altında cigarrette pantalonuyla. Kendinden emin ama bir o kadar sıcak. Cafe sakinleri şaşkın sanırım bugün onu görmeyi beklemiyorlardı.
Hemen sarılıyoruz onu o kadar çok özlemişim ki. Aynı sempatiyle oda bana benzer şeyler mırıldanıyor.Her zaman çok yalnız hissettiğini söylerdi tıpkı küçük bir kız gibi.Oturuyoruz sımsıcak gülümsemesiyle hemen bir kahve ve omlet istiyor. Tabi ki o omleti hiçbir zaman bitirmedi.